6 Ağustos 2013 Salı

Gladio ve Sonrası



Bugün birilerinin ceza almasına çok sevindim ama hiç olaylarla alakası olmadığı halde sırf muhalif olduğu için ceza alanlara üzüldüm. Bir insanı fikirlerinden dolayı yargılamak çok gülünç bir durum ama bir insanı, insanlığa veya sevmediği bir gruba karşı yaptığı insanlık dışı eylemler ve hareketlerden dolayı yargılamak tam yerinde bir hareket. Ancak adaletin nasıl dağıtıldığı ve nasıl işlediğini söylememe gerek yok. Çünkü bu ülkede adalet yıllardır kayıp ve kayıp hala aranıyor. Bir türlü bulumadı kayıp yani ADALET!

Bugün yargılananlardan ''JİTEM'i ben kurdum'' diyen Arif Doğan'ın ceza almasına hiç üzülmedim. Çünkü JİTEM'in doğuda onlarca belkide binlerce örgütle hiç alakası olmayan masum insanları öldürtmesi bu ülkenin hiçbir zaman unutmayacağı utançları arasına girmiştir. Sadece öldürmekle kalmayıp, üstüne birde işkence, cinsel ve pskilojik taciz ve üstünede tecavüz. İnsan onuruna yakışmayan ve ağza alınmayacak hakaretler. Bunların hepsi Türkiye'nin doğusunda bir zamanlar yaşandı.

Öte yandan bugün yargılanan grubun içinde bazı TSK mensuplarının, PKK Terör örgütü ile bazı konularda işbirliği yaptıklarını da belirtmek gerek. Mesela uyuşturucu ticareti, mesela kaçak mazot ticareti. Bazı subaylarımızın bu işlerde çok iyi olduğu ve Doğuda bu tarz yasa dışı faaliyetlere girdiklerini Doğuda bilmeyen yok nerdeyse. E nede olsa sermaye bu değil mi? Nasıl geldiğinin veya nasıl kazanı bir önemi yok! Zengin mi oldun? E artık Doğudan gitme vakti gelmiştir.

Bugün işi bitmiş Gladio'nun kurbanları yargılandı. Asıl faillerin yargılandığı ise meçhul bir durumla olmakla beaber, Gladio'nun görevi hala bitmedi ve başka bir yolda devam ediyor. Dünyada Kızıl tehlike bitmiş olabilir ancak Dünyada birileri için başka tehlikeler devam ediyor. O tehlikenin ne olduğunu görmek istiyorsanız 11 Eylül İkiz Kuleler ki gerçekleştiği hala meçhul durumda olan olaylar sonrası başlayan ve şu anda günümüzde devam eden ve sonrasında da devam edecek olan olaylar Gladio denen gerçek terör örgütünün ne olduğunu anlamanıza yeterli olacaktır. Bugün kazanan bir anlamda da Yeşil Gladio yani Gladio'nun yeni grubu oldu zaten.

4 Mart 2013 Pazartesi

Umut ve Hayal

Umudumuzdan ve hayallerimizden başka kaybedecek neyimiz varki?

Hayat öyle birşeyki bazen öyle bir an gelir ki herşeyden vazgeçme noktasına gelirsin. O an herşeyi düşünürsün. Aklından çok şey geçer ve yapmak istersin... Sanki aklından geçenleri yapmak istediğinde kurtulacağını zannedersin. Oysa kafandan geçenleri yapmak bile bazen insanı rahatlatmaz.

Sadece güzel bir umut ve hayalin kurtarır seni... Gözlerini kapatırsın ve hayal edersin. Kalbinden geçer umut edersin.

Umudumuz ve hayallerimizdir bizi bu hayatta tutan...

Bu yüzden umut etmeye ve hayal etmeye devam et!

17 Temmuz 2011 Pazar

İstanbula ilk geliş...

Bundan tam 5 sene önce bugün Bingöl'den İstanbul'a gelmiştim...

Otobüsten indiğimde ilk hemen karşı tarafı görmüştüm ve çok korkmuştum..Bu şehir beni yutar diye...

İstanbula gelmeden önce hep Kız Kulesini merak ederdim...Acaba nasıl bir yer ve içinde ne var diye...

Nitekim ilk geldikten sonrada gittiğim yerde orası olmuştu.

Aradan 5 sene geçti ama ben hala İstanbulu unutamıyorum...

Birçok şeyi orda öğrenmiştim...Ve İstanbul benim için hayat okuluydu.

İstanbuldaki hiçbirşey Bingöle benzemiyordu...

İnsanlar farklıydı,herşey farklıydı...

Ara sıra gidip gelmeme rağmen hala unutamıyorum ve hep İstanbulda kalmak istiyorum.

Bakalım önümüzdeki seneler beni yine İstanbula kalıcı olarak getirecekmi...

Kim bilir belki olur yada belki hiç olmaz...

İSTANBUL SENİ ÇOK SEVİYORUM...

23 Haziran 2011 Perşembe

Sevmek...

Sevemiyorum artık eskisi gibi,
Evlerin önünde gezemiyorum
İçim kıpır kıpır olmuyor,
Heyecanı hissetmiyorum.
Ne yapsam ne etsem,
Bir türlü olmuyor.
Nedenmi?
Canım çok yandı.
Acıyı ruhumda ve bedenimde hissettim...

Ne günlerdi eski günler,
Evlerinin önünden ayrılmıyordum.
Sadece ev olsaydı keşke...
Okul,cadde,sokak...
Her yer ama her yer...

Ama eskisi gibi artık oda yok...
O artık çok uzaklarda...

30 Nisan 2011 Cumartesi

Yaş 25...


Doğum günüme az bir zaman kala...

Aslında bugünün hiçbir zaman gelmesini istemiyorum, çünkü gitgide yaşlanıyorum ve herşeyimi yavaş yavaş kaybeder gibiyim...

Bazen düşünüyorum doğum günü kutlamak ne kadar doğru birşey? Aslında bir insanın doğması güzel birşey ama yaşlanması ve gitgide ölüme bir adım yaklaşması benim açımdan bir o kadar kötü... İlginç geliyor bazen...

Her ne yaparsak yapalım, bazı gerçeklerden kaçamıyoruz...

Yaşlanmak ve ölmek... İşte bunlar hayatımızın gerçeklerinden birisi olarak düşünüyorum. Her ne kadar konuşmak ürkütücüde olsa...

25 Şubat 2011 Cuma

Hatalar ve Tecrübeler...


İnsanlar hatalarıyla olgunlaşır ve insanlar hata yaptıkça kendine birşeyler kazandırır. Hayatta hiçkimse mükemmel değildir ve kimseden mükemmel olmasını bekleyemezsiniz.

Hatalar insanların doğası gereğidir... Hatalar olmazsa insan, insan olmaz...

Aklıma bununla ilgili Edisonun sözü geldi... Hayatın en büyük hataları, başarıya ne kadar yaklaştıklarını bilmeyen insanların vazgeçmelerinden dolayı olur....

Böyle diyor üstad, ancak sürekli hata yapmak doğru birşey değildir. Hatanın doğru birşey olduğunu kabul etmiyorum ama hiçkimsede mükemmeldir de demiyorum.

16 Şubat 2011 Çarşamba

Değer Vermek


Değer vermek güzel birşeydir aslında vede değerli olmak. Sevdiğimiz insanlara verdiğimiz değerler vardır. Bazılarına az değer veririz,bazılarınada çok, tabiki bu samimiyetten kaynaklanan birşeydir. Bir insanla ne kadar samimi olursanız,o sizin için daha değerli olur, tabi samimiyetiniz az olanla da fazla birşeyler paylaşmaşsınız.

Bana göre değer vermek, güvenmeye benzer. Eğer bir kişiye ne kadar çok güveniyorsanız, o kadar çok değer verirsiniz. Bir sıkıntınız varsa hep onu ararsınız ve onunla konuşursunuz, aynı zamanda bu güvendiğiniz kişi size dair çok şey bilir, o da size anlatır ve bu güven karşılıklıdır.

Birde değer vermediğinizi düşünelim. Aslında onları düşünmek bile istemiyorum ama neyse yinede söylemeliyim :). Tabi onlara karşı güvensizliğiniz vardır. Bir anlamda olmalaarı ve olmamaları o kadarda önemli değildir. Bazen onları görmek bile istemezsiniz, belki varlılıkları bile rahatsız ediyor olabilir...